Ayı mı, Güçlü Bir Goril Mi?
Bazen, insanlar arasında bile büyük sorular vardır. Ama bu seferki sorum, daha farklı ve belki de biraz tuhaf: Ayı mı güçlü bir goril mi? Evet, sorması kolay ama bu soruya verdiğim cevap, o anki ruh halimle çok daha derindi. Bu yazıyı yazarken bile hâlâ düşündüğüm bir soru… Çünkü hayatta bazen insan kendisini bu ikisi gibi hissedebilir: güçlü ve sakin ama bir yandan da öfkeyle dolu ve içsel bir savaşı sürdüren.
O An: Kayseri’de Bir Akşam Yemeği
Hava rüzgarlıydı. Kayseri’deki evimin penceresinden dışarıya bakarken, kalbimde bir belirsizlik vardı. Bazen kaybolmuş gibi hissederim, o akşam gibi. Bir hafta boyunca, işleri yetiştirmeye çalışırken kendimi kaybetmiştim. Yalnızdım ama o kadar çok düşünüyordum ki, aslında yalnız hissetmiyordum. Çalışmaya devam ederken bir yandan da içimdeki huzursuzluğu anlamaya çalışıyordum.
İşte o an, aklıma bir soru geldi. Tam anlamıyla ne düşünmeye başladığımı hatırlamıyorum ama “Ayı mı güçlü bir goril mi?” diye düşündüm. Bu soruyu o kadar derin düşündüm ki, iş yerinden dönünce hemen internette araştırmaya başladım. Herkesin cevabı farklıydı. Ama benim için, bu sorunun cevabı çok daha fazlasını ifade ediyordu.
İçimdeki Ayı ve Goril
Aslında, bu kadar basit bir soru, içimdeki çelişkileri yansıtan bir soru gibiydi. Ayı ve goril, güç ve sakinlik arasındaki dengeyi anlatıyordu bana. Bir ayı, başına gelen her şeye karşı öfke duyarak, aniden hiddetlenebilir, korkutucu bir güce dönüşebilir. Ama bir goril, sakin ve dengeli görünür. Gücü, her hareketinde saklıdır. Onun gücü, sakinliğinde gizlidir.
O zaman düşündüm: Ben de bazen bir ayı gibi hissediyorum. Hiçbir şeyi umursamadan öfkeyle hareket ediyorum. Ama bazen de bir goril gibi, içimdeki gücü zarifçe saklıyorum ve sakin bir şekilde hayatı izliyorum.
İçimdeki bu iki varlık, birbirine karşı duruyor gibiydi. Bir yanda öfke, diğer yanda sakinlik… Hangisinin daha güçlü olduğu konusunda bir karar veremedim. Çünkü her ikisinin de kendine özgü güçleri vardı. Hangi gücün kazandığını görmek, sanki kendi içimdeki savaşla ilgiliydi.
O Gün: Kırık Bir Hayal
Bir süre sonra, gün boyunca düşündüklerimi kafamda toparlayamadım. Bir şeylerin yanlış gittiğini hissettim. O gün yaptığım işler, planlarım… Hiçbir şey yolunda gitmemişti. Bir hayal kırıklığı vardı içinde. O an, sadece gücümü göstermek değil, içsel bir huzur arıyordum. Ama o huzuru bulamıyordum. İçimdeki ayı daha baskındı, her şeyin üzerime geldiğini hissediyordum. O an, aslında gücün ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Gücün sadece dışarıya yansıyan bir şey olmadığını fark ettim. İçimdeki gerçek güç, bir gorilin sakinliğinde gizliydi. Bunu anlamıştım ama kabullenmek zordu. Bir ayının öfkesini ve gücünü kontrol etmek, bazen bir gorilin sakinliğini kaybetmek kadar zor olabiliyordu.
Hayal Kırıklığı ve Umut
O akşam, mutfakta yemek yaparken, bir an için her şeyin alt üst olduğunu düşündüm. Ama sonra o soruyu tekrar hatırladım: Ayı mı güçlü bir goril mi? Ayı ve goril, bir şekilde içimdeki çatışmayı temsil ediyordu. Bazen, içimdeki öfkeyi bastırmak ve sakin kalmak imkansız gibi hissedebilirdi. Ama bir gorilin gücü, içindeki sakinliği ve dengesiyle ortaya çıkar. İçsel bir güç vardı ama buna ulaşmak zor oluyordu.
Bir süre sessizce düşündüm. O an, bir ayı ya da bir goril olmanın ne demek olduğunu gerçekten kavramıştım. Sonra düşündüm, belki de bu iki gücün arasında bir denge kurmalıyım. Ayının öfkesini kontrol edebilmek, gorilin sakinliğini ise kaybetmemek… Bu, benim içsel gücümü bulmamı sağlayacaktı. O gün, içimdeki her iki gücü de anlamıştım. Sonunda bir umut ışığı doğdu içimde. Belki de ikisi de önemliydi.
Sonuç Olarak
Ayı mı güçlü bir goril mi sorusu, bana hayatın içsel çatışmalarını ve güç dengelerini düşündürdü. Bazen bir ayı gibi öfkeyle hareket etmek gerekebilir, ama bazen bir goril gibi sakin kalmak da çok daha güçlü bir strateji olabilir. O akşam, fark ettim ki, her ikisinin de gücü var. Gerçek güç, her iki gücü de dengeleyebilmekte yatıyor.
Ayı mı, güçlü bir goril mi? Belki de her ikisi de hayatın bir parçası, her ikisi de gücün farklı yönlerini temsil ediyor. Ama en önemlisi, bu güçlerin içsel dengeyle birleştirilmesi gerektiği… Sonunda, belki de güç, ne kadar öfke, ne kadar sakinlik arasında bir denge kurabildiğimizde gerçekten ortaya çıkar.